ERKEKLER EDEBİYATIN DİLİNE DÜŞÜNCE…

-ADANA-
Feminizmin kadın hakları mücadelesinden ibaret olmadığı anlaşılalı bir hayli oluyor. Her yeni feminist dalga, kadın hareketine yeni bir boyut kazandırıyor ve feminizm basit bir hak arayışının ötesinde erkeği merkeze alan ataerkil ideolojilerle, kabullerle her alanda hesaplaşan, giderek toplumsal cinsiyet rollerini tartışmaya açan çok zengin, çok boyutlu, zaman zaman birbiriyle çatışarak yeni düşünsel perspektifler ortaya koyan günümüzün en etkili düşün ve eylem hareketlerinden biridir. Başlangıçta doğal olarak kadının toplumsal, cinsel, kültürel kimliğine odaklanan feminist çalışmalar 1960’lardan itibaren bir “öteki” olarak erkekleri, erkeklikleri de tartışmaya başlamıştır. Türkiye’de ise erkeklik temsillerinin tartışılmaya başlaması, daha geç, 1990’lı yıllardadır. Farklı erkeklikler üzerinde yoğunlaşan “queer” tartışmaları, feminist çerçevenin dışına taşmıştır. Özellikle son zamanlarda kültürde erkek ve erkeklik temsilleri üzerinde yoğunlaşan çalışmalar oldukça popülerdir ve kadın sanatçılardan ziyade erkek sanatçıların sinemada, tiyatroda ama özellikle edebiyatta erkekleri ve erkeklikleri temsil biçimleri feminist veya feminizm taraftarı eleştirmenlerce daha fazla tartışılmaktadır.
Kadını ikincil varlık olarak kodlayan yazarların eserlerinde olumlulanan erkekleri, farklı cinsel yönelimlere karşı negatif bakış açısını tespit çok da zor değilmiş gibi görünür ancak özellikle daha eski tarihsel dönemlere dair metinlerden ilginç erkeklik tipolojilerinin saptandığı çalışmalar bazı ön yargılar konusunda dikkatli olmak gerektiğini gösteriyor. Bu bağlamda örneğin Bahar Gökpınar’ın “‘Er Kişi’ Niyetine – Osmanlı Yazınında Erkek-lik(ler) Kurgusu” (2018) çalışması dikkate değer bulgular ortaya koymaktadır. Ancak özellikle kendini yenilikçi, ilerici olarak niteleyen bazı yazarların kadın temsilleri kadar erkek temsilleri konusunda da ataerkil perspektifi sürdürdüklerinin tespiti ilginç olabilir. Bunun dışında farklı tarihsel dönemlerden feminist olsun olmasın kadın yazarların; erkek yazarların yeni erkek/erkeklik temsillerinin tespit edilip yorumlanması, Türkiye özelinde, Türkiye sosyolojisine dair çıkarımları mümkün kılmakla kalmaz, bir ideoloji aktarma aracı olarak edebiyatta değişen veya değişmeyen erkek(lik)ler temsiliyeti üzerinden bir tartışma alanı da açar.
Son Baskı yazarları, kurmaca eserlerde erkeklik temsilleriyle ilgili bir dosya hazırlamayı aylar önce kararlaştırdı; dosya fikri bildiğim kadarıyla bir toplantıda Neşe Apaydın, Gökçe Gökalp Doğan ve Göksu Koç tarafından şekillendirildi ve Son Baskı yazarlarına duyuruldu. Söz konusu yazarlar, dosyanın editörlüğünü de üstlendiler.
Erkek temsilleri temalı bu dosyada on üç yazı yer almaktadır. Yazılardan biri sinemasal anlatılardaki erkeklik temsillerine odaklanıyor; diğerleri edebi metinlerdeki erkekler, erkeklikler hakkında çıkarımlarda bulunuyor. Dosyadaki yazılardan altısı erkek yazarların, yedisi ise kadın yazarların erkeklik temsillerini inceliyor.
– Başar Şeker; Adalet Ağaoğlu’nun ‘Fikrimin İnce Gülü’ romanından Tunç Okan’ın uyarlayıp çektiği ‘Sarı Mercedes’ filminde ezik erkekliğini sarı Mercedes’iyle bertaraf etmeye çalışan Bayram’ın yenilgisini betimliyor.
– Defne Emiroğlu; yazısında, Suat Derviş’in kaleme aldığı ‘Fosforlu Cevriye’ romanının bir kadın romanı gibi görünse de aslında erkeklerin maskesini düşüren bir roman olduğunu, erkeklerin kadını kontrol etme, tahakküm saplantısını teşhir ettiğini ileri sürüyor. Bu arada eril tahakkümden bir yazar olarak Suat Derviş’in de payını aldığını söylemeyi ihmal etmiyor.
– Ezgi İtmeç; Fakir Baykurt’un Irazca Üçlemesi’nin erkek kahramanı Kara Bayram’ı “Anadolu’da her evde var olan ama sesi pek duyulmayan”, “evin direği gibi duran ama kararları vermeyen”, “tarlasını süren ama yolunu kendi çizemeyen” bir erkekliğin temsili olarak betimliyor; yoksul köy yaşantısı içinde erkekliğin de bastırılmışlığını vurguluyor yazısında.
– Gizem Erkan Çelik; Ayfer Tunç’un ‘Kapak Kızı’ ve ‘Yeşil Peri Gecesi’ romanlarındaki karakterler galerisinden seçtiği, eril tahakkümün farklı görünümlerini taşıyan erkek figürler üzerinde duruyor ve tahakkümün kadınlar üzerinde yarattığı tahribatı, erkeklikler hakkındaki teorik çalışmalara atıfla farklı erkek tiplerine odaklanarak betimliyor.
– Gökçe Gökalp Doğan; Oya Baydar’ın romanlarında ebeveynlerin değişen ideallerine göre erkek çocuklarına hangi misyonları yükledikleri üzerinde duruyor. Baydar’ın düşünsel değişiminin de romanlarındaki erkek figürlere biçilen rollerin değişmesine neden olduğunu saptayan Gökalp Doğan, yazısında ebeveynlerin ideallerinin gerçekleşmediği, toplumu şekillendiren eril söylemin kadınları olduğu kadar erkekleri de çıkmaza sürüklediğini ileri sürüyor.
– Göksu Koç; Leyla Erbil’in ‘Tuhaf Bir Kadın’ ve ‘Tuhaf Bir Erkek’ romanlarındaki eril tahakküm ve eril söylem sorunsallarını inceliyor. Yazıda Leyla Erbil’in Türk edebiyatında erkeklik eleştirisini en erken yapan yazarlardan biri olduğu, eril tahakkümü hem toplumsal hem de dilsel düzeyde teşhir ettiği, “kadının özneleşme sürecini politik bir eyleme dönüştürdüğü” ileri sürülüyor.
– Gözde Orçan; Barış Bıçakçı’nın ‘Sinek Isırıklarının Müellifi’ romanında farklı bir erkeklik temsilinin şekillendirildiğini, duygusal, kırılgan, içe dönük Cemil karakteri üzerinden Bıçakçı’nın “toplumsal cinsiyetin sabitlenmiş temsillerden ziyade yeniden kurgulanabilir bir toplumsal pratik” olduğunu tartışmaya açtığını vurguluyor.
– İlknur Görür; Metin Kaçan’ın ‘Ağır Roman’ına, romanın ana karakteri Gıli Gıli Salih’e odaklanıyor ve Kolera Sokağı’nda çocukluktan “erkekliğe” geçişte Salih’in bir mikrokozmos olarak mahallenin erkeklere dayattığı erkeklik rollerini nasıl sırayla üstlendiğini, kabadayı figürüne nasıl dönüştüğünü irdeliyor.
– Murat Tatar; Sevgi Soysal’ın ‘Şafak’ romanında erkek hegemonyasının nasıl kurgulandığını ele alıyor ve 12 Mart döneminin karanlık günlerinde siyasi sürgün olan Oya’nın perspektifinden kadınlar için büyük bir hapishane gibi görünen Adana’da gecekondudan sokağa, fabrikaya, karakola varıncaya kadar erkeklik hegemonyasının çeşitli görünümlerinin kurmaca dünyaya nasıl taşındığını kuramsal çerçeveyi ihmal etmeden tartışıyor.
– Neşe Apaydın; Sema Kaygusuz’un ‘Barbarın Kahkahası’ romanındaki eril zihniyetin karakterler üzerindeki izlerini inceliyor. Erkeklik çalışmalarıyla ilgili kuramsal tartışmalara atıflarla ilerleyen yazıda bir tatil kasabasındaki motelde bir süreliğine kalan farklı sosyokültürel yapıya, farklı cinsiyet rollerine sahip karakterlerin romanın karnavallaşmış kurmaca dünyasında toplumsal cinsiyetin farklı görünümlerini temsil ettiklerini ortaya koyuyor ve Sema Kaygusuz’un edebiyatın diline homofobik, mizojinik, türcü bir anlayışın hâkim olmasına itiraz ettiği sonucuna ulaşıyor.
– Selin Aytekin; Namık Kemal’in ‘İntibah’ romanından yola çıkarak Tanzimat edebiyatında erkeğin inşasını tartışıyor ve erkek öznenin birey ve kimlik oluşumunda başat unsur olduğunu; kadın karakterlerin erkekliği görünür kılan karşıt figürler olarak tasarlandığını ileri sürüyor.
– Soner Eşberk; Yusuf Atılgan’ın iki romanındaki erkek figürlere odaklanıyor. Bay C.’nin toplumsal erkeklik rollerinin dışında, bu rollere itiraz eden bir karakter; Zebercet’in ise farklı bağlamda toplumsal normların dışında bir öteki erkeklik temsili olduğunu ortaya koyuyor.
– Suna Kaya; Hakan Günday’ın ‘Daha’ adlı romanını odağa alıyor ve romanda insan kaçakçılığı yapan bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Gazâ üzerinden toplumda hegemonik erkeklik rollerinin çocukluktan itibaren adım adım inşa edildiğinin anlatıldığını gösteriyor. Yazıda Günday’ın erkekliğin kendini yeniden üretme biçimlerinden birinin kadını kimliksizleştirmek olduğunu ima ettiği tespit ediliyor.
Erkeklik temsillerinin Türk edebiyatındaki görünümlerine dair on üç farklı perspektiften on üç sanatçıya odaklanan dosya yazılarının ilgi çekeceğini umuyorum.
YAZILARI OKUMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ BAŞLIKLARA TIKLAYABİLİRSİNİZ…
- Başar ŞEKER – Fikrimin Sarı Gölgesi: Mercedes’in Direksiyonundaki “Erkeklik”
- Defne EMİROĞLU – Patriarkanın Cebir Testi: ‘Fosforlu Cevriye’
- Ezgi İTMEÇ – Anadolu’da Erkekliğin Hafızası Üzerine Bir “Kara Bayram” Okuması
- Gizem ERKAN ÇELİK – ‘Kapak Kızı’ ve ‘Yeşil Peri Gecesi’ Romanlarında Toplumsal Cinsiyet Üzerinden Erkeklik Kurguları
- Gökçe GÖKALP DOĞAN – Oya Baydar’ın Romanlarındaki Erkeklik Algısına Dair Genel Bir Değerlendirme
- Göksu KOÇ – Eril Tahakküm ve Eril Söylem Üzerinden Leylâ Erbil’in ‘Tuhaf Bir Kadın’ ve ‘Tuhaf Bir Erkek’i
- Gözde ORÇAN – ‘Sinek Isırıklarının Müellifi’nde Alternatif Bir Maskülinite
- İlknur GÖRÜR – Metin Kaçan’ın ‘Ağır Roman’ında İdealize Edilen Erkeklik: Gıli Gıli Salih
- Murat TATAR – Sevgi Soysal’ın ‘Şafak’ında Erkek Hegemonyası
- Neşe APAYDIN – Sema Kaygusuz’un ‘Barbarın Kahkahası’nda Eril Zihniyetin İzleri
- Selin AYTEKİN – Tanzimat’ta Erkeğin İnşası: “İntibah” Üzerine
- Soner EŞBERK – Modern Türk Romanında İki Aykırı Erkek: “Bay C.” ve “Zebercet”
- Suna KAYA – Hakan Günday’ın ‘Daha’ Romanında Erkeklik Temsilleri
|

